14 Ocak 2009 Çarşamba

tuzağa düştüm

yine şişenin dibine vurduğum bir gece. günlerden salı, çok fazla eğlence olmaz bu gece sokaklarda diyerek attım kendimi balkonuma. bu soğukta. üşüdükçe içtim ve ısındım. üşümemek için durmadan içtim. bugünlerde barlara gidip kolumda kızlarla eve dönmeyi sevmiyorum. yine de colin yapıyor bunu benim durulduğum zamanlarda. az önce kapı çaldı, yemek sipariş etmiştir diye düşünüyordum. haklıymışım, kızlara gelirken yemek getirmelerini de söylemiş. şimdi ana yemekleri yemeye gidiyorum. sonra da tatlı olarak bir adet çikolatalı puding ve bir adet de çilekli turta var. colin yarım yarım paylaşmayı önerdi. sanırım bu fikre sıcak bakıyorum. kardeşimin tabağından yiyebilirim, zararı yok.
colin edebiyat yapıp, iki yazı ile içmeye sürükledi beni. kurnaz kardeşimin ben kafayı bulduktan sonra yapacaklarını planlamış olmasına da sevindim. bazen birbirimize katlanamasak da; iyi bir kardeş o.
harflere ve onların oluşturduğu kelimelere bakıp sızmadan önce, yemeğimi yemeye gidiyorm şimdi ben. su yatağını colin kaptı bile.
görüşürüz.

K.M **

3 yorum:

serdenevar dedi ki...

Bende visiting you :)

cesetizleri dedi ki...

lazım böyle şeyler.. ;)

kevin meloy dedi ki...

gönül aşk ister ama aşk gönlümü istemez. nedendir var mı bilen? hep böyle midir?

 


meloy brothers © 2008. Design by: Pocket